İşgal Karşıtı Mücadele
Kıbrıs’ın modem tarihi, 1878 İngiliz işgali ve 1914 yılında adanın Büyük Britanya egemenliğine bırakılmasıyla başlar. Bu durum, 1925 yılında adanın İngiliz sömürgesi olduğunun ilanıyla resmileşti. Tabii, dönemin büyük imparatoru için adaya duyulan ilgi tesadüfü değildi. Jeo-stratejik konumu önemli olmaktan çok daha fazlaydı. Emperyalist güç olarak Orta Doğu’da ve Asya’da gözü olan ya da buradaki konumunu güçlendirmek isteyen İngiltere için adaya sahip olunması gerekiyordu.
Çok geçmeden, komünistlerin önemli rol oynadıkları sömürgeci İngilizlere karşı Kıbrıslıların ilk isyanı 1931 yılında patlak verdi. Yeni işgalciler isyanı şiddetle bastırarak Kıbrıs halkını kana boğdu. Kıbrıs Komünist Partisi, yasadışı ilan edilerek, pek çok komünist gözaltına alınıp işkencelerden geçirilerek idam edildi. İngiliz işgali her ne kadar bağımsızlık sözü vermiş olsa da II. Dünya Savaşı’ndan sonra da sürdü. İngilizler hiçbir koşulda adayı kaybetmek istemiyorlardı. Zaten, II. Dünya Savaşı’ndan sonra öncülüğü Amerikalılara kaptıran İngiliz İmparatorluğu, Orta Doğu’da ciddi sorunlarla karşı karşıyaydı. Böylece, oyunda kalmak için adayı ne pahasına olursa olsun kaybetmemeye, burayı askeri üsse çevirerek bir koz olarak ellerinde tutmaya çalışıyorlardı.