4/01/2022

Gegen die Strömung - Rus emperyalizminin Ukrayna'ya karşı savaşı ve Alman emperyalizminin tutumu

"Gegen die Strömung (Akıma Karşı) - Almanya Devrimci Komünist Partisi'nin inşası için yayın organı"

Mart 2022'nin başlarından ilk açıklama:
Rus emperyalizminin Ukrayna'ya karşı savaşı ve Alman emperyalizminin tutumu

(Enternasyonal Marxist-Leninist Arşiv tarafından Türkçeleştirilmiştir)


Uzun yıllardır Rus emperyalizmi ile Batı'nın büyük emperyalist güçleri arasındaki çatışmalar keskinleşiyor. NATO'nun doğuya doğru eski Sovyet cumhuriyetlerini (Estonya, Letonya, Litvanya) ve Doğu Avrupa ülkelerini (Polonya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya) içerecek şekilde geniş çaplı genişlemesi sözkonusu. Batılı emperyalist ülkeler tarafından doğrudan Rusya sınırlarına büyük birlik hareketleri, son sekiz yılda Rus emperyalizminin Kırım'a ve Ukrayna'nın bazı bölgelerine yayılması, yerel düzeyde, özellikle doğu Ukrayna'da ağır askeri operasyonlar sözkonusu. Bütün bunlar, Rus emperyalizminin birliklerinin, bağımsız Ukrayna devletinin işgali yoluyla batılı emperyalist büyük güçlerin etki alanına girmesiyle doruğa ulaşan bu askeri çatışmanın ön belirtileriydi. ABD emperyalizmi karşısında rolünü giderek genişleten Alman emperyalizmi, bu andan yararlanıyor. Saldırgan Bundeswehr'in [Federal Alman Silahlı Kuvvetleri -ç.n.] bütçesinin devasa bir şekilde genişletilmesine karar verildi (100 milyar euroluk plan). Mart-Haziran 1999 arasında Sırbistan ve başkenti Belgrad'ın bombalanması da dahil olmak üzere dış operasyonları, şimdiye kadar büyük ölçüde diğer emperyalist devletlerin güçleriyle bağlantılı olarak yürütülmüştür. 

Emperyalist büyük güçler arasındaki çelişkilerin yoğunlaşması

Dünyanın durumunun değiştiğine şüphe yok. Batılı emperyalist büyük güçlerin son on yıllardaki ilerlemeleri sayesinde, 1999'da Yugoslavya'da veya 2001'den beri Afganistan'da olduğu gibi emperyalist savaşlara kadar giden askeri operasyonların da yardımıyla, etki alanlarını Rus emperyalizminin zararına olarak genişletmeyi başardılar. 

Rus emperyalistlerinin Ukrayna'ya karşı yürüttükleri savaşla oradaki hükümeti devirme ve yıkma ve Rusya yanlısı bir rejimi yerleştirme, muhtemelen Kiev'i fethetme, ülkenin bazı kısımlarını işgal etme ve ayırma girişimi, emperyalist büyük güçlerin nüfuz alanları için bu küresel mücadelesinin bir parçasıdır.

Emperyalist büyük güçler arasında doğrudan savaş tehlikesi hızla artıyor.

Sorun şu ki, 20. yüzyılda olduğu gibi 21. yüzyılda da başka bir ülkeyi uzunca bir süre boyunca kara kuvvetleri tarafından işgal altında tutmak şayet imkansız değilse çok zordur. Ne Rus emperyalistleri ne de ABD emperyalistleri ve Alman emperyalizmi dahil onların müttefikleri Afganistan'da bunu başaramadı. Irak ve Libya gibi rejimlerin ortadan kaldırıldığı yerlerde, yerel kaynaklar için savaşan farklı devletlerden rakip paralı askerlerle karmakarışık bir durum ortaya çıktı. Bu da emperyalizm için istikrarlı bir çözüm değil. Ancak bu, emperyalist büyük güçlerin küresel rekabet mücadelesinde kendi askeri etki alanlarını güvence altına almak için diğer ülkelere saldırmaya ve bunları işgal etmeye devam etmelerini engellemeyecek.

Batılı emperyalist büyük güçler şu anda Rus emperyalizmine karşı açıkça birleşmiş görünseler bile, Doğu Avrupa'da ve başka yerlerdeki en geniş nüfuz alanları için mücadeledeki rekabetler Batı emperyalistleri arasında da, özellikle ABD emperyalistleri ile Avrupa’daki emperyalist büyük güçler (özellikle Alman emperyalistleri) arasında da doruğa çıkıyor.

Ukrayna ve Rusya'daki gerçek demokratik-devrimci güçlerle dayanışma

Hem Rusya'da hem de Ukrayna'da demokratik ve devrimci güçler yalnızca sert devlet baskısı ile karşı karşıya kalmıyorlar.

Putin'in yönetimi altındaki Rusya'da, 30 yılı aşkın bir süredir, büyük ölçüde tolere edilen ve hatta Ukrayna'da olduğu gibi askeri muharebelerde kısmen paralı asker olarak kullanılan, demokratik ve devrimci güçleri şiddetli ve silahlı çatışmalara zorlayan bir nazi-faşist hareket var. Bu, herşeyden önce büyük şehirler için geçerli olsa da, aynı zamanda kırsal alanlar için de geçerlidir. Bu Nazi-faşist katil çetelere karşı mücadelede, özellikle gençlerden oluşan, hiç de küçük olmayan bir grup ortaya çıkmıştır, ve bunlar, Putin hükümetinin devlet aygıtı ile bu Nazi-faşist örgütler arasındaki işbirliğini görmektedir. İşte bu güçlerin Ukrayna'daki Nazi karşıtı güçlerle demokratik-devrimci bir ittifak oluşturma potansiyeli vardır.

Ukrayna'da, Nazi-faşist grupların da Doğu Ukrayna'daki silahlı mücadeleye dahil oldukları [burjuva basında -ç.n.] hiç de yeni bir haber sayılmaz. Evet, Azov Taburu adını alanlar gibi gruplar gerici Ukrayna devlet aygıtının bir parçası haline gelmişlerdir. Nazi güçleri demokratik protestoların dağıtılmasına yardımcı oldular ve tüm demokratik devrimci güçler için gerçek bir tehdit oluşturuyorlar. Buna ek olarak, anti-semitist bir Ukraynalı milliyetçi ve Ukraynalı Nazi işbirlikçilerinin lideri olarak, Ukrayna'da Nazi faşizminin toplu katliamlarına karışan Stepan Bandera, şimdi Ukrayna genelinde yüzlerce sokak ismi ve hatta büyük şehirlerde bile birçok anıtla onurlandırılıyor ve bu anıtlara kimse dokunamıyor. 

Alman emperyalizmi için Ukrayna, Birinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında zaten başlıca bir sömürü hedefiydi. Alman emperyalizminin Ukrayna'da sosyalist Sovyetler Birliği'ne yönelik saldırı sırasında işlediği suçlar hiçbir şekilde unutulmamıştır. Bu suçlar, Ukrayna nüfusunun bazı bölümlerinin Nazilerle, özellikle Ukrayna'daki Yahudi nüfusun toplu katliamlarında güçlü bir işbirliği yapmış olmalarına rağmen, Ukrayna nüfusunun çok daha büyük bir bölümünün (200.000'den fazlası partizan olarak) Nazi-faşist kitle katliamcılarına karşı Kızıl Ordu ile birlikte savaştığını kanıtlamaktadır. Auschwitz'in 27 Ocak 1945'te kurtarılması, Kızıl Ordu'nun Ukraynalı bir müfrezesi tarafından yönetildi.

Şu açıktır: Bugün de Ukrayna nüfusunu bir bütün olarak gerici ve milliyetçi olarak kınamak için en ufak bir neden yoktur.

Bu tarihsel gelişme temelinde, Alman emperyalizminin Ukrayna üzerinde uyguladığı her türlü etkiye karşı mücadele etmek önemlidir. Rus emperyalizmi ya da gerici Ukrayna devleti ve hükümeti hakkında hiç bir yanılsamaya kapılmadan, işte esas olarak bunun için savaşmalıyız, bizim görevimiz budur. 

Bundeswehr'in genişlemesi - Alman militarizmi

Ukrayna ordusu ile Ukrayna içindeki Rus ordusu arasındaki askeri çatışma durumunda, Alman militarizmi için bir fırsat doğuyor. Alman emperyalizminin mevcut hükümeti, CDU/CSU sözde muhalefetinin de desteğiyle, açık bir savaş bölgesinde Ukrayna devletine silah teslimatı yapmayı kabul etti ve Rusya sınırına daha fazla asker ve bombardıman uçağı yerleştirmeyi planlıyor. Her şeyden önce, 100 milyar Euro ve yıllık askeri bütçede büyük bir artış içeren bir plan şapkadan çıktı. Amaç, Alman silah endüstrisini muazzam şekilde güçlendirmek ve vurucu gücü mümkün olduğu kadar yüksek olan ve aynı zamanda özellikle büyük ölçekli dış operasyonlara yönelik bir Bundeswehr [Federal Alman Ordusu] inşa etmektir. Bu, Almanya'nın militarizasyonu yolunda yeni bir aşama, Avrupa nüfusu ve tüm dünya için büyük bir tehlikedir.

Almanya'da mevcut emperyalist hükümete devasa bir destek teşkil eden mevcut ruh hali ve “Avrupa değerleri için” gibi Avrupa-şovenisti sloganlar büyük bir tehlike olarak görülmeli ve bunlarla mücadele edilmelidir. Almanya'da köklü bir geleneğe sahip olan Rus düşmanlığının kitlesel bir şekilde harekete geçirildiğini ve yeniden yoğunlaştığını görmezden gelmeyelim. Ayrıca Ukrayna sınır muhafızlarının savaştan kaçanlar içinde "Avrupalı ​​görünmeyen” insanların trenlere binmelerini engellediğini de görmezden gelmeyelim.

Her analojinin kusurları olabilir. Ancak, Alman sosyal demokrasisinin 1914'te Rus çarlığı tehlikesine karşı çıkardığı büyük gürültüyü hatırlamakta yarar var: Rus emperyalizmiyle karşılaştırıldığında, Alman emperyalizminin her şeye rağmen sözümona daha ilerici bir görünüm sergilediği söyleniyordu. Bu nedenle, [dönemin Alman sosyal-demokrat oportünistlerine göre -ç.n.] Alman emperyalistlerinin tehlikeli Rus çarlığına karşı mücadelesini desteklemek gerekiyordu. Bu sosyal-demokrat-emperyalist ve Alman-milliyetçi savaş coşkusuna karşı çıkan o zaman çok küçük bir gruptan ibaret olsalar da, Karl Liebknecht gibi bir adam ve Rosa Luxemburg gibi bir kadın vardı. Onlar ilerleyen birkaç yıl içinde Almanya'da özellikle proletaryanın ruh halinde yaşanan köklü değişime ve emperyalist Birinci Dünya Savaşı'na karşı sokaklarda ve işyerlerinde gelişen kitle mücadelelerine büyük katkıda bulundular. Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg, August Bebel'in eski sloganını hatırlattılar: Bu sisteme tek bir kişi ve tek bir kuruş yok! Bugüne uygulandığında bu şu anlama gelir:

Alman emperyalizminin sistemine tek bir euro ve Bundeswehr'e [Federal Alman Ordusuna] hiçbir destek yok!

Bu, savaş tehlikesine ve Almanya'daki nüfusun sistematik olarak Alman milliyetçiliği ve militarizmi doğrultusunda kışkırtılmasına karşı mücadelede vazgeçilmez bir demokratik taleptir.

Putin hükümetinin yalanları ve anti-komünizmi

Putin denen anti-komünist ve karşı-devrimci, hem 2014'te Kırım'ın ilhakı üzerine, hem de şimdi Rus birliklerinin Ukrayna'yı işgalinin arifesinde, tamamı internette bulunabilen çeşitli konuşmalarda, tüm sorunun kökünü buldu: her şey kimin suçudur? Lenin’in! Nasıl olur?

Evet, çünkü Lenin, Ukrayna ulusunun, Fin ulusunun ve Çarlık İmparatorluğu'ndaki tüm ulusların devlet bağımsızlığı hakkını tanıdı, diye açıkladı Putin. Ve böyle bir devlette sol veya sağ güçlerin çoğunluğa sahip olduğuna bakılmaksızın, Rusya'da Lenin'in önderliğindeki sosyalist devlet, bu devletlerin bağımsızlığını garanti etti, o zamanlar tam bir gericilik yatağı olan Finlandiya örneğinde olduğu gibi. 

Lenin bunu neden yaptı? Çünkü aksi takdirde çarın politikasını, çarlığın politikasını, yani diğer ülkeleri askeri olarak baskı altına alma ve halklara karşı ayrımcılık yapma ve onların ekonomik ve kültürel gelişmelerini kendi kararlarına göre geliştirmelerini engelleme politikasını sürdürmüş olurdu. Putin’in bugün Lenin'den korkması boşuna değil!

Putin, Lenin'i asıl suçlu olarak adlandırarak ve “dekomünizasyon”u, yani Ukrayna'da daha da güçlü bir anti-komünist temel pozisyonu gerçekleştireceğini ekleyerek, kendisi için gerçek modelin küçük milliyetlerin gelişmesine izin vermeyen ve onlara devlet olarak ayrılma hakkı tanımayan Çarlık Büyük Rus İmparatorluğu olduğunu göstermiştir. İnanılması zor ama gerçek: yeni emperyalist Rusya'da eski çarlık ideolojisi, birahanelerde ve hükümette hüküm sürmeye devam ediyor. Bu ideoloji, Putin hükümeti tarafından emperyalist planları gerçekleştirmek için Büyük Rus milliyetçiliğini beslemekte ve kışkırtmakta kullanılan bir silahtır.

....

Rusya'daki faşist veya Nazi hareketi hakkında

Rusya'da 1990'ların başından beri bir faşist ya da Nazi hareketi var. Bu, farklı seviyelerden oluşmaktadır. Seçimlerde de yer alan yasal veya yarı yasal örgütler veya partiler, demokratik ve ilerici güçlere saldıran faşist ve Nazi haydut çeteleri, ayrıca Nazi cinayetleri ve saldırıları işleyen, dünyanın her yerinde Nazileri eğiten ve Rus emperyalizmi için savaş alanlarında cinayet ve yağmalara girişen paramiliter Nazi çeteleri ve paralı askerlerden oluşan askeri örgütler var. İşte sadece ön plana çıkan birkaç tanesi :

1989 yılında kurulan Rus Liberal Demokrat Partisi (LDPD), Rusya'daki en eski faşist partilerden biridir. Kurucusu - bugün hâlâ lideri olan - Vladimir Jirinovski'dir. LDPD'nin ideolojik temeli, “Rusya'nın yeniden doğuşu” sloganıyla birlikte aşırı Rus milliyetçiliği ve “Rus olmayan” her şeye karşı ırkçı düşmanlıktır. Kendi açıklamalarına göre partinin 2019 yılında 300.000'e yakın üyesi vardı ve Duma seçimlerine de katıldı. Örneğin, 2016'da yüzde 13'ün üzerinde oy aldı ve 2021'de neredeyse yüzde 8'e ulaştı.(1)

Faşist örgüt "Ulusal Kurtuluş Hareketi (Rusya)" (Natsional'no-osvoboditel'noye dvijeniye/NOD) 2011'de kuruldu ve Rusya'da 170.000 üyesi olduğunu iddia ediyor. Anti-Semitizm, aşırı Rus milliyetçiliği ve Amerikan karşıtlığı onların "alamet-i farikaları"dır. NOD’un görevi, faşist propagandanın yanı sıra ilerici ve demokratik güçlere sokakta saldırmak ve onların etkinliklerini dağıtmaktır. NOD sadece Rusya'da değil, aynı zamanda doğu Ukrayna'da da Rus emperyalizminin hizmetinde bir haydut olarak faaliyet gösteriyor ve örneğin Fransa'daki Le Pen faşistleri ile ve Almanya'daki "Reichsbürgern" hareketinden Nazilerle olduğu gibi uluslararası bağlantıları gelişmiştir. Putin hükümetinin bir üyesi olan J.A. Fyodorov, NOD'un lideridir.(2)

Yıllardır Rusya'daki Nazi hareketinin ayırt edici bir özelliği, bugün Rusya'da hala binlerce üyesi olan Nazi holiganları gibi sadece beyzbol sopaları, sopalar ve havalı tabancalarla silahlanmış olmamasıdır. Aksine, bu hareketler çok sayıda ateşli silaha (tabanca, tüfek) ve patlayıcıya sahiptir. 2002 yılında kurulan “Rus İmpataroluk Hareketi” [“Russkoye Imperskoye Dvijeniye”] gibi bu Nazi silahlı terör grupları, uzun yıllardır Rusya'da faaliyet gösteriyor. Uzun zamandır Rusya'da "Ruslar" adı altında oluşan daha büyük bir faşist gruplar koalisyonunun parçası olmuştur. Bunlara "Nasyonal Sosyalist Girişim” de dahildir.(3) "Rus İmparatorluk  Hareketi", İsveç, ABD ve Almanya'dan Nazilerin ( örneğin "III. Yol" hareketinden Naziler) içinde olduğu geniş bir ilişkiler ağına sahiptir . Bu grup üyelerini bu amaç için özel olarak kurulmuş askeri eğitim kamplarında eğitiyor. Rusya’dan ve diğer ülkelerden başka Nazi gruplar da (NPD gençlik örgütü üyeleri ve “III. Yol" üyeleri gibi) bu kamplarda askeri eğitim alıyorlar. 2014'ten bu yana, “Rus İmparatorluk Hareketi” üyeleri de Rus emperyalizminin yanında Doğu Ukrayna'daki askeri operasyonlara katıldı. Sonuç olarak [Rusya’da - ç.n.] binlerce Nazi ve faşist bu ve benzeri Nazi örgütlerinde örgütlenmiştir.(4)

Burjuva demokratik bilgi merkezi “Sova”ya göre, sadece 2004-2020 yılları arasında bu Nazi katil çeteleri tarafından en az 625 kişi öldürüldü ve bazıları ağır olmak üzere 4.300'den fazla kişi yaralandı. “Sova”ya göre, bildirilmemiş Nazi terörü vakalarının sayısı da çok büyük. Bu Nazi cinayet terörü, Orta Asya'dan insanlara, "beyaz olmayan" ten rengine sahip insanlara, LGBT çevrelere, Yahudilere ve Müslümanlara olduğu kadar anti-faşist ve demokratik güçlere de yönelmektedir.(5)

* Rus emperyalizminin hizmetindeki paralı asker birliklerinin sayısı, özellikle 2011'de Suriye savaşının başlaması ve 2014'te doğu Ukrayna'da savaşın başlamasıyla birlikte büyük ölçüde arttı. Bu örgütlerin çoğu, Hitler selamı, gamalı haç ve SS işaretleri gibi Nazi sembolleriyle Nazi faşizmini açıkça ilan eden Nazi paralı askerleridir.  Bir Nazi örgütü olan "Rus Ulusal Birliği"nin [“Russkoye Natsional'noye Yedinstvo”] armasında gamalı haç bulunmaktadır. Bu örgüt 1990'da kuruldu ve 1990'larda 200.000'e kadar üyeye ulaştığı olduğu söyleniyor. 2014'te doğu Ukrayna'ya, anti-Semitizm ve tüm “Rus olmayanlara” karşı düşmanlığı yayan, cinayetler işleyen ve insanlara işkence eden askeri eğitimli Nazi kadroları gönderdiler.(6) Şu anda Rus emperyalizminin hizmetinde olan en iyi bilinen Nazi paralı asker çetesi, 2014 yılında oluşturulan "Wagner" denen gruptur. Bu paralı asker çetesinin kurucusu Dmitry Utkin, üzerindeki SS işaretli dövmeleriyle Nazi faşizmini savunuyor. Grup gamalı haç ve Hitler selamını kullanmakta, savaş araçlarında ve üniformalarında SS işaretleri bulunmaktadır. Doğu Ukrayna'da, Kırım'da, Suriye'de veya Libya'da toplam 6.000 kadar faşist "Wagner" paralı askeri Rus emperyalizmi için öldürüyor ve yakıp yıkıyor.(7) Rus emperyalizminin mevcut savaşına da birkaç yüz "Wagner" Nazisinin katıldığı söylenmektedir. 

kaynaklar:

(1) Steffen Kailitz, Andreas Umland: Why fascists took over the Reichstag but have not captured the Kremlin: a comparison of Weimar Germany and post-Soviet Russia [Faşistler neden Reichstag'ı ele geçirdiler ama Kremlin'i ele geçirmediler: Weimar Almanyası ile Sovyet sonrası Rusya'nın karşılaştırılması], Aralık 2016, Nationalities Papers, Cilt 45, Sayı 2, Mart 2017, s. 206 – 221.

(2) Mareš, Miroslav; Laryš, Martin; Holzer, Jan. Militant Right-Wing Extremism in Putin’s Russia [Putin'in Rusya'sında Militan Sağ Aşırılıkçılık], New York 2019, 164f 

(3) age. 58f., Marlene Laruelle: Russian Nationalism: Imaginaries, Doctrines, and Political Battlefields. [Rus Milliyetçiliği: Hayaller, Doktrin ve Politik Muharebe Alanları], Routledge 2019, s. 167, 202f. 

(4) https://www.zeit.de, 5.6.2020 

(5) https://www.sova-center.ru/en

(6) Bakınız: Kuzio, Taras: Putin’s War Against Ukraine: Revolution, Nationalism, and Crime, [Putin'in Ukrayna'ya Karşı Savaşı: Devrim, Milliyetçilik ve Suç], dipnot 151

(7) Bakınız: https://www.belltower.news ve „Kämpfen, foltern, töten - Russische Söldner im Ausland“ [“Kavga, işkence, öldürme - Yurtdışındaki Rus Paralı Askerleri”], WDR belgeseli, 2 Şubat 2021

……

Ukrayna'daki faşist veya Nazi hareketi hakkında

Bu grupların bir bütün olarak Ukrayna toplumunda ne gibi etkileri olduğu sorusundan bağımsız olarak aşağıdakiler söylenebilir:

2014'ten itibaren Ukrayna'daki faşist ve Nazi hareketi büyük bir yükseliş yaşadı.  Bugüne kadarki en önemli aktörler, seçimlerde de kimi zaman başarılar elde eden ve 2014'ten sonra başkan yardımcılığı da dahil olmak üzere dört bakanlığı elde ederek Ukrayna geçici hükümetinde yer alan "Svoboda" partisiyle birlikte, paramiliter örgüt “Sağ Sektör” ve Azov Hareketi’dir.

Tüm bu örgütler, Nazi işbirlikçisi ve Ukraynalı faşist Stepan Bandera'nın ve OUN ve UPA [“Ukrayna Milliyetçileri Örgütü” ve “Ukrayna İsyancı Ordusu” -ç.n.] mensubu Ukraynalı Nazi işbirlikçilerinin ayak izlerini takip ediyorlar. Bunlar 1941'de SSCB'ye yapılan Nazi saldırısından sonra, Kızıl Ordu’ya ve Sovyet partizanlarına karşı Nazi faşizminin yanında savaştılar ve Ukrayna'daki Yahudi ve Polonyalı nüfusa karşı toplu katliam kampanyalarına katılmışlardı. Bugün Ukrayna'daki Naziler de kendilerini binlerce Ukraynalı Nazi işbirlikçisinin savaştığı SS-"Galiçya" cinayet çetesi geleneğinin takipçileri olarak görüyorlar.

Bugün Azov hareketi bunlar içinde siyasi ve askeri olarak en etkili olanıdır.

Askeri silahlı bir Nazi katil çetesi olan Azov taburu, 2014'ün başlarında birkaç ay boyunca Doğu Ukrayna'da Ukrayna ordusunun yanında savaştı ve daha o zaman yüzlerce üyesi vardı. Azov taburu aynı yıl resmen Ukrayna Ulusal Muhafızlarına bağlandı ve şu anda da Ukrayna İçişleri Bakanlığı'na bağlıdır. Azov taburu 2019'dan itibaren yaklaşık 1.000 askerle Ukrayna'nın doğusunda yeniden konuşlandırıldı.(1) Ukrayna İçişleri Bakanı, o zaman taburun komutan yardımcısı olan Vadym Troyan’ı 2015'te Kiev'e polis şefi, 2019'da ise Ukrayna polis teşkilatı başkan yardımcılığına atadı(2). Bu, Nazilere finansman ve ekipman sağladı. Halihazırda temel askeri teçhizattan ağır topçu bataryalarına ve keşif uçaklarına kadar, ellerinde en modern savaş araçları bulunmaktadır. Askeri Azov kadroları, örneğin, Ukrayna devletinin en ünlü askeri okulu olan “Hetman Petro Sahaidachny Ulusal Ordu Akademisi”nde (NAA) eğitim görüyorlar. Bu eğitim ABD veya Almanya gibi Batılı ülkeler tarafından da finanse edilmektedir. Azov Nazileriyle bağlantılı bir başka Nazi grubu da, 2018'den beri orada faaliyet gösteriyor.(3)

Tahminler, Azov hareketinin emrinde toplam en az 2.500 aktif askeri Nazi kadrosu ve binlerce "eski savaşçı" bulunduğu şeklindedir. Toplamda, Ukrayna'da bu türden 80'den fazla “gönüllü” paramiliter birlik bulunmaktadır. Bunların çoğu Nazi yanlısı veya Nazidir.(4)

Ayrıca 2016'da kurulan “Natsionalnyi Korpus” siyasi partisi ve Azov hareketinin bir parçası olan bir Nazi-milis grubu (“Centuria”) vardır. Azov hareketinin üyeleri Nazi sembolleri ve SS işaretleri takıyorlar. Hitler selamının yanında gamalı haç ve NATO bayrağı ile fotoğraflar çektiriyorlar.(5) Örgüt rozetleri, 2. SS Panzer Tümeni "Das Reich" gibi SS tümenleri tarafından da kullanılan “wolsfangel” (kurt kancası) işaretinden oluşuyor. 

Bu yasal örgütlerde on binlerce kişi örgütleniyor ve daha on binlerce sempatizan tarafından destekleniyorlar.(6) Bu Naziler, Nazi literatürü için kendi yayınevlerini, Kiev'deki “Kazak” evi gibi Nazi buluşma yerlerini işletiyorlar, gençler için yaz kampları, birçok şehirde, bazen birkaç bin, hatta on binlerce katılımcıyla Stepan Bandera için yapılan “Anma Yürüyüşleri” gibi yürüyüşler düzenliyorlar. Demokratik güçleri pusuya düşürüyorlar, 2021 Kasım ayının sonlarında gerçekleştirilen vahşi baskın gibi saldırılarla(7) Kiev'deki LGBT çevreyi ve Roman yerleşimlerini terörize ediyorlar. Yalnızca 2018'de, Lviv'de Roman ailelere karşı iki ayda beş saldırı meydana geldi ve bir Nazi cinayeti ve birçok yaralanmayla sonuçlandı.(8) İnternet forumları, sohbet grupları ve ayrıca "Nasyonal Sosyalist Black Metal" çevresi Azov hareketi için taraftar ve üye kazanma araçları olarak işlev görüyor.(9)

Azov-Naziler, aynı zamanda, İsveç, Finlandiya, Danimarka ve Norveç'ten bir Nazi koalisyonu olan "İskandinav Direnişi" veya Almanya'dan "III. Yol” ve “Kimlikçi Hareket” gibi Avrupa’nın her yerinden Nazi gruplarla iyi ilişkilere sahiptir. Azov taburu ayrıca - “III. Yol" hareketi gibi Alman Nazileri de dahil olmak üzere - yurt dışındaki Nazilere askeri eğitim vermektedir. Tabur aynı zamanda bu unsurları "savaş tecrübesi" kazanabilmeleri için kendi saflarına da kabul etmektedir.(10)

Rus emperyalizmi ile Ukrayna'nın gerici rejimi arasındaki mevcut savaşta da, Azov hareketinin üyeleri gönüllüleri askeri olarak eğitiyor, kitlesel olarak yeni üyeler kazanmaya çalışıyor ve Ukrayna ordusunun yanında askeri olarak savaşıyor.(11)

kaynaklar:

(1) Colborne, Michael: From the fires of war: Ukraine’s Azov Movement and the Global Far Right [Savaşın ateşlerinden: Ukrayna'nın Azov Hareketi ve Küresel Aşırı Sağ], Stuttgart 2022, s. 62

(2) aynı yerde. s. 85

(3) https://www.belltower.news

(4) aynı yerde.

(5) https://de.crimethinc.com

(6) Colborne, Michael:  From the fires of war: Ukraine’s Azov Movement and the Global Far Right [Savaşın ateşlerinden: Ukrayna'nın Azov Hareketi ve Küresel Aşırı Sağ], s. 65, 67

(7) https://www.belltower.news

(8) aynı yerde.

(9) aynı yerde.

(10) Colborne, Michael:  From the fires of war: Ukraine’s Azov Movement and the Global Far Right [Savaşın ateşlerinden: Ukrayna'nın Azov Hareketi ve Küresel Aşırı Sağ], Stuttgart 2022, s. 121ff., https://antifainfoblatt.de, 7 Haziran 2020

(11) fr.de, 15.2.2022

kaynak: 
https://gegendiestroemung.net/wp-content/uploads/fb-1-2-2022.pdf